ANNE - BABA TUTUMLARI

ANNE - BABA TUTUMLARI

Çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminde anne-baba tutumlarının etkisi büyüktür. Kişilik gelişimi, her ne kadar insanın yaşamı boyunca süregelse de, kişilik gelişiminin temelinin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği geçerliliğini korumaktadır. Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile içindeki yerini belirlemektedir.

Aşırı- Koruyucu Anne- Baba Tutumu: Bu tarz tutumu benimseyen ebeveyn sürekli çocuğa müdahale eder. Bu tutumda çocuğa sevgiyle beraber aşırı koruyucu ve aşırı verici davranışlar sunulmaktadır. Çocuğa bir bebek gibi davranılır. Çocuk anne- baba tarafından sen yapamazsın, daha küçüksün gibi engellemelerle karşılaşır. Çocuğun kendini tanıması ve yapabileceklerini farketmesini engelleyen bir anne baba tutumudur.
Bu tutumla yetiştirilen çocuklarda, bağımlı kişilik, başkalarının sorumluluklarını yüklenme, genellikle kurallara bağlı bir kişilik vardır. Dış denetim çok fazladır. Kendi başına karar vermede güçlük yaşarlar. Aşırı korumacı bir tutum içinde olan anne babalar çocukların bireyselleşme çabalarını engelleme yolunu seçmektedirler. Bu engellemeler, çocuğun dış dünyadaki karşılabileceği sorunları abartılı olarak anlatmakla başlar. Ebeveynden gelen bu çabalar, gencin bağımsızlığını ve birey olabilmesini engeller.

Aşırı Baskıcı Anne-Baba Tutumu: Bu tutumu benimseyen aileler çocuklarına hakim olduklarını düşünürler. Çocuklarına karşı baskıcı bir tutum içindedirler. Çocuktan kendilerine itaat etmelerini beklerler. Aile içinde korku hakimdir.

Ailede yüksek baskı ve katı disiplin olduğunda çocuklarda kendini kabul etme zorlaşır. Çocuklarda uyumsuzluk görülür. Çocuklar evde anne babalarından gördükleri olumsuz tutumları okulda arkadaşlarına uygulamaya çalışırlar.
Devamlı eleştirilen çocuklarda saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir. Bu tutum ile yetişen çocuklar, kendilerini saldırganlık ve karşı çıkma gibi yollarla kendilerini kabul ettirmek isterler ve kendi iç dünyalarını açmakta zorlanırlar.

Anne babanın tutumları arasında tutarsızlık: Bu tutumda, bir çocuğa annenin ayrı babanın ayrı bir tutum izlemesi söz konusudur. Çocuğa konulan kuralların ve sınırların devamı içinde aile içinde bir tutarlılık olması gerekmektedir.

Aile içindeki kardeşlere farklı tutumlar: Burada çocuklar arasında ayrımcılık vardır. Çocuk kardeşine farklı, kendisine farklı tutum izlenmesi halinde belirsizlik yaşar.

Aile içinde kutuplaşmalar: Aile içinde bazen klikleşmeler, aile içinde bir gruba ya da kişiye karşı çıkması, gizli anlaşmalar oldukça sık görülür. Bazen anne baba çocuklara karşı, çocuklar anne babaya karşı, bazen bir çocukla babası, diğer çocukla anneye karşı kutuplaşabilir ya da çocuk herkesin yüklendiği şamar oğlanı olabilir. Bu da güvensiz bir ortamın oluşmasına ve çocuğun da güvensiz olmasına neden olur.

Demokratik Anne-Baba Tutumu: Ebeveyn tutumları içinde en ideal olanıdır. Bu tutumun iki temel öğesi vardır. Sevgi ve disiplin. Bu tutum, temel gereksinimleri en uygun biçimde karşılayan, kişide kendi kendisini doyurabilme yetisi geliştiren, iki temel öğeyi en sağlıklı biçimde ve oranda içinde bulunduran tutumdur.
Disiplin, aile içindeki denge ve düzenin oluşturulmasında önemlidir; ancak disiplin toplumumuzda çoğunlukla cezalandırma ile eşanlamlı olarak algılanır. Ancak disiplin cezalandırma kadar ödüllendirmeyi de içerir. Çocuğun topluma uyumunu kolaylaştıran davranışların yönlendirilmesini de sağlar. Disiplin esneklik ve tutarlılık gibi temel ilkeleri de içerir. Burada kastedilen kuralların açık ve net olması, çocuğun sınırlarının belli olması, aile içinde tutarlılık sağlanmasıdır. Ceza verilmesi gerekiyorsa hemen uygulanmalı, cezanın hangi davranışa yönelik olduğu çocuğa açıklanmalıdır. Anne -babalar, çocuklarına karşı sevgi, anlayış, sabır ve hoşgörü ile disiplin vermelidirler.
Disiplinin yanında sevgi ve şefkat duyguları da bu tutumda önem taşır. Sevgi, övgü ve takdir insana değerli olduğu duygusunu verir. Bu tutumla çocuk yetiştirme biçimini seçen anne babaların ilişkilerinde sevgi ve saygı hakimdir bunu da çocuklarına hissettirirler. Çocuğun, temel ihtiyaçlarının karşılanmasının yanında sevgiye de ihtiyacı vardır. Bu koşulsuz sevgidir. Bu tutumu benimseyen ailelerde aile içinde eşit şartlar söz konusudur. Bazı kararların alınmasında çocuğa danışılır; fakat tüm bunları gerçekleştirirken aile, çocuk merkezli bir aile haline getirilemez. Çocuğa bazı sorumlulukları olduğu hatırlatılır. Aile çocuğa karşı sergilediği tutumlarda onun yaşını ve gelişim özelliklerini de dikkate almalıdır. Çocuğun aile içinde özgür bir şekilde gelişmesine yeteneklerini en üst düzeyde açığa çıkarmasına, kendini gerçekleştirmesine izin verir ve yardım eder
Demokratik bir tutum benimseyen bir aile içinde yetişen çocuklar, rahat, bağımsız, kendini ifade edebilen, temel güven duyguları gelişmiş, fikirlerini söyleyebilen, girişimci, sorumluluk alabilen, kendisine ve çevresine karşı saygılı, kendilerini geliştirebilen bireyler olarak yetişirler. Kişilik yapısı olarak da, genellikle aktif, dışa dönük, yaratıcı özellikler görülür. Arkadaşlık ilişkilerinde genelde sıkıntı yaşamazlar.
Anne babaların çocuklarına karşı yönelik tutumlarının sağlıklı olması, onların kendileriyle barışık, kendilerine güvenli, huzurlu ve birbirlerine karşı sevgi ve saygılı olmalarına da olanak tanır.